Gizemli ve büyüleyici karadelikler, evrenin en çarpıcı ve sıra dışı fenomenlerinden biridir. Bu kozmik gizemlerin içine dalmanın ve evrenin en yoğun ve tuhaf bölgelerini anlamanın keyifli bir yolculuğa başlayalım.
Karadeliklerin yoğunluğu ve kütleçekimi o kadar fazla ki gezegenler, yıldızlar hatta ışık bile bu çekimden kurtulamaz. Ama eğer karadeliklerin merkezine gidebilseydik “tekillik” ismini verdiğimiz bir fenomenle karşılaşırdık. Çok küçük bir alanda çok fazla kütle sıkıştığı için kütleçekimi sınırsız hale gelir. Her şey işte bu tek noktada yoğunlaşmıştır. İşte normal fizik kurallarının devre dışı kaldığı yer burada başlamaktadır.
Kara deliklerin iç kısmında, genel görelilik denklemleri, olay ufku içindeki bir noktada yoğunluğun sonsuz olması gibi çözümler üretir. Bu durum, matematiksel olarak tanımlanabilir olmayan, yani sonsuz büyüklükte ifade edilebilen bir fiziksel durumu temsil eder.
Bu noktada, kuantum mekaniği ve genel göreliliğin birleştirilmesine yönelik çabalar devreye girer. Çünkü bu iki teori farklı ölçeklerde ve koşullarda iyi çalışır, ancak kara deliklerin içindeki ekstrem koşullarda birleştirilmeleri zordur. Bu alanda çalışan teorik fizikçiler, "kara delik bilimine" yönelik bu zorlukları aşmak ve evrende bu tür tekillikleri daha iyi anlamak için çaba sarf etmektedirler.
Boşluğun boş olduğunu düşünebilirsiniz. Ama kuantum teorisine göre boş değildir. Bir anda ortaya çıkıp kaybolan ve nereye gittiğini bilinmeyen parçacık ve anti-parçacıklardan oluşmaktadır. Bu durum bir kara deliğin kenarında gerçekleştiğinde, parçacık çiftlerinden biri içeri düşebilir ve diğeri kaçabilir. Kaçan parçacıkların bu küçük akışı Hawking Radyasyonu olarak bilinir.
Kara deliğe düşen parçacıklar negatif kütleye sahiptirler ve kara deliğin yok olana kadar giderek küçülmesine neden olurlar. Bu biraz zaman alacak ama en sonunda milyonlarca nükleer bombanın enerjisine eşit bir patlama olacak ve karadelik patlayacak. Karadelik patladığında da arkasında hiçbir şey bırakmayacak.
Hawking ise evrenimizdeki her şeyin bir noktada tekillik içine sıkıştırıldığını ve bunun daha sonra Büyük Patlama'ya dönüştüğünü gösterdi. Bu da bizim evrenimizin başlangıcı.